24 Ekim 2012 Çarşamba

Emeklilik yaşı 53’e çıkma kararı Başbakan’da

Sosyal Güvenlikte açıkların azaltılması için, 1.10.2008 günü yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun dördüncü yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK, tüm bakanlara iki toplantıda da sunum yaptı. Sunum sonrası da açıkların azaltılması için kademeli emeklilik yaşının 53’e veya 60’a çıkarılması gerektiği kararın da Başbakana ait olduğu sonucuyla toplantılar bitti….



Sosyal Güvenlik Reformu denilen bana göre DEFORM olan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1.10.2008 günü yürürlüğe girdi. Bu ay reformun dördüncü yılıydı ve Bakanlar Kurulunda dört yılda neler olduğu sunum ile görüşüldü.



***AÇIKLAR DEVAM EDİYOR

2006 yılından beridir önce 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’nı kapatıp yerine SGK’yı kurduk. Ardından, iptal süreçleri ile birlikte 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile daha geç emeklilik ve daha az emekli aylığı sistemini getirdik. Amaç Sosyal Güvenlik Sisteminin açıklarının Gayrisafi Milli Hasılanın yüzde 3 veya daha altına indirmekti. Şu anda açık GSYH’nın yüzde 4 ile 5’i arasında gidip gelmektedir. (Not: Girmeye çalıştığımız AB’de açıklar GSYH’nin yüzde 16 ortalamasında olup, İskandinav ülkelerinde de yüzde 19 seviyesindedir.) Anayasa’mıza göre de sosyal devletiz ve sosyal devletin en önemli göstergesi de sosyal güvenlik açıklarıdır. Açık ne kadar çoksa o kadar sosyal devlet oluruz.



***BAKAN SUNUM YAPTI

Sosyal Güvenlik Reformunun 4. yılında açıkların durumu konusunda Bakan Faruk Çelik tüm Bakanlar Kuruluna sunum yaptı ve açıkların halen aynı durduğu yerde devam ettiğini ve ileriki yıllarda da artış göstereceğini ifade etti. Bunun üzerine diğer Bakanlar’da açıkların nasıl düşürülebileceğini sorduklarında Bakan Çelik, halen 1999 ve 2002 yıllarında yapılan reformlarla 48 yaşlarında olanların emekli olduğunu bu yaşın 53’e çekilmesiyle açığın duracağını belirtti. Yani, halen, 44,45,46,47,48,49,50,51,52 yaşlarında emekli olmayı BEKLEYENLERİN emeklilik yaşının 53’e çıkarılmasını teklif etti. Diğer bakanlarda bu konuda çalışma yapılmasının yerinde olacağını ifade ettiler ama son söz Başbakan’da ve Başbakan daha bu konuda talimat vermedi. Bu arada emeklilik yaşının 53’e çıkarılmasının yanı sıra bir öneri daha geldi onu da yarın yazacağım.



***AÇIKLAR GEREKLİDİR ve FAKİRDEN FAKİRE PARA AKTARILMAKTADIR

Sosyal Güvenlik Kurumu, emekliye-dula-yetime aylık veren ve topluma da sağlık hizmeti sunan Kurumdur. Gelirleri de işverenlerden ve çalışanlardan alınan primdir. SGK açık verince genel bütçeden para aktarılmaktadır. Yani gelir yeniden dağıtılmakta, zenginden alıp fakire vermektedir. Aslında zenginden de alınmamaktadır. Mesela 225 milyar kadar olan 2010 yılı Bütçemizde zenginler (kurumlar vergisi olarak) sadece 21 milyar lira vergi vermişlerdir. Bütçeye dolaylı vergiler ve ücretlilerden alınan vergiler sebebiyle geniş halk yığınları yani fakirlerden vergi alınmaktadır. Fakirden alınan vergilerden bir kısmı yine SGK aracılığıyla fakirlere aktarılmaktadır.  İşte fakirden topladığımı vergileri yine fakirlere dağıtmayı  bile yasaklayacak zihniyete doğru gidiyoruz.



***AÇIK KONUSUNDA SAMİMİYET YOK

Sosyal Güvenlik sisteminde açık var ve bu iki şekilde giderilebilir ya işverenden daha çok prim alarak ya da emeklilere daha az para verip, daha geç emekli ederek. Reform!!! ile emeklilere daha az para verip, daha geç emekliliği seçtik ama aynı yasa ile getirilen teşviklerle işverenlerin ödedikleri primleri de yüzde 25 azalttık. Yani, fakirden zengine gelir aktardık. Şimdi samimiyet testine gelelim, madem açık vardı neden işverenlerin ödediği primleri yüzde 25 indirim yaptık. Hadi gelin cevabını verin.

Kaynak:alitezel.com

Emeklilik yaşının artırılması

Emeklilikte yaşla ilgili bir düzenlemenin gündemde olmadığını belirten Çalışma Bakanı Çelik, "Dedikodulara değil, gerçek bilgiye itibar edilmeli" dedi.
Emeklilik yaşının artırılacağına yönelik iddialar kamuoyunun gündeminde ön sıralarda yer alıyor.

CNBC-e'ye konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bu konuda bir düzenlemenin söz konusu olmadığını belirtti.

Çelik şunları söyledi: "Çalışma Bakanlığı'nın bünyesinde hükümetin önünde kademelendirmeyi değiştirecek bir düzenlemenin olmadığını ifade ediyorum. Dedikodulara değil, gerçek bilgiye itibar edilmeli. Emeklilikte yaşla ilgili bir düzenleme yok. Sosyal taraflarla konuşulmaya bir konuyu 'yaptık-ettik' diye getirmeyiz.

Sosyal güvenlik reformunu çeşitli kriterler üzerine bina ettik. Bu kriterlerden biri yaştı. Bunlardan bir sapmanın doğru olacağı kanaatinde değiliz. Aksi takdirde reformu zedeleriz. 1999 yılında çıkan yasa çerçevesinde 2000 yılından sonra çalışmaya başlayanlar 60 yaşında emekli olacak, daha öncekiler kademeli olarak emekliliği hak ediyor. 2000 öncesinde çalışmaya başlayanların 49 yaşına kadar emekli olduğunu görüyoruz.

'Prim günümüzü doldurduk beklememiz gerekiyor, yaşı beklemeden iki yıl erken emekli edebilir misiniz' diyorlar. Emeklilik yaşı dünyada 60-65 iken, Türkiye'de 44-49 yaşta emekli olursanız, daha erken emekli olma talebi birey olarak haklı bulunabilir. Ama ülke sorumluluğunu taşıyorsanız sosyal güvenlik alanında popülist bir politika izlememeniz gerekiyor. Biz yaş bekleyenlerle ilgili düzenleme yaparsak torunların bu konuda 'ah' edeceğine inanıyoruz."

Mevcut sistemde, 8 Eylül 1999'dan önce, 8 Eylül 1999-30 Nisan 2008 arasında ve 30 Nisan 2008'den sonra hizmeti olanlar olmak üzere üç farklı emeklilik yaşı tespiti var. 30 Nisan 2008'den sonra sigortalı olanlar ile sigortalı olacaklarda yaş şartı kadınlarda 58, erkeklerde 60. Emeklilik yaşı 2035'ten sonra prim gün sayısını dolduracakları tarihe göre kademeli olarak artıyor ve 2048'den itibaren 65 yaşta eşitleniyor.

Genel Sağlık Sigortası Borç Ögrenme Ziraat Bankası

Gss yani Genel Sağlık Siğortası kapsamında ne kadar borç ödeyeceğinizi ögrenmek için  https://sgk.ziraatbank.com.tr/ adresine girip Sorgu Tipini GSS PRİM-13 olarak seçip gerekli alanları doldurup öğrenebilirsiniz.

Emekli maaşı zamları ve Asgari Ücret zamları belli oldu

Asgari ücretin 2013 yılı Ocak-Temmuz aylarında yüzde 3 oranında, SSK ve Bağ-Kur emekli aylıklarının ise yüzde 5,32 ve yüzde 2,34 oranın artırması öngörülüyor.
2013 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki, Resmi Gazete’nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlandı.

-Asgari ücret ne kadar artacak?-

Asgari ücretin 2013 yılı Ocak-Temmuz aylarında yüzde 3 oranında, devredilen SSK ve devredilen Bağ-Kur emekli aylıklarının ise bir önceki 6 aylık enflasyon tahminine göre Ocak ve Temmuz aylarında sırasıyla yüzde 5,32 ve yüzde 2,34 oranın artırılması öngörüldü.

 Önümüzdeki yıl, yapılandırma kapsamında 1,8 milyar lira gelir elde edilmesi bekleniyor. Buna karşın, emekli aylıklarına ilişkin intibak düzenlemesinin 2,7 milyar lira tutarında ek yük getireceği tahmin edildi.

 2013 yılında sosyal güvenlik kuruluşlarının toplam gelirlerinin 151,5 milyar lira, toplam giderlerinin 176,3 milyar lira ve gelir-gider açığının ise 24,9 milyar lira olacağı tahmin edildi.
-Kamu yatırım politikası-

Eğitim, sağlık, teknolojik araştırma, ulaştırma, içme suyu, adalet hizmeti sektörleri ile bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik altyapı yatırımlarına öncelik verilecek.

 Kamu yatırımları, başta Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Projesi (DAP), Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) kapsamındaki yatırımlar olmak üzere, bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmayı ve bölgesel gelişme potansiyelini değerlendirmeyi hedefleyen ekonomik ve sosyal altyapı projelerine yoğunlaştırılacak.

 Kamu altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde özel sektör katılımını artırıcı modellerin kullanımı yaygınlaştırılacak.

-Kamu gelir politikası-

Vergi düzenleme ve uygulamalarında istikrar ve öngörülebilirlik esas olacak. Temel vergi kanunlarının günümüz ihtiyaçları doğrultusunda gözden geçirilmesi çalışmalarına devam edilecek. Vergi politikaları finansman kalitesini artıracak şekilde uygulanacak.

 Başta yurtiçi tasarruf yetersizliği ve cari açık olmak üzere, büyüme ortamının sürdürülebilirliğini tehdit eden unsurlarla mücadelede vergi politikası etkin bir şekilde kullanılacak.

 Vergi uyumunun artırılması ve vergi tabanının genişletilmesine yönelik çalışmalara devam edilecek. Vergi politikalarının belirlenmesinde ve uygulanmasında, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesine ve enerji tüketiminde tasarruf sağlanmasına yönelik öncelikler gözetilecek.

-Kamu borçlanma politikası-

Stratejik ölçütlere dayalı borçlanma politikaları uygulaması sürdürülecek.

 Piyasa koşulları elverdiği ölçüde, borçlanmanın ağırlı olarak TL cinsinden ve sabit faizli enstrümanlarla yapılması ile döviz kuru ve faiz oranı riski; ortalama vadenin uzatılması ve Hazine’nin güçlü rezerv tutması suretiyle likidite riski düşürülecek.

 Borç servisinin dönemler arası dengeli dağıtılmasının sağlanması ve ikincil piyasada fiyat etkinliğinin artırılması amaçlarıyla değişim ve geri alım ihaleleri yapılabilecek. Devlet iç borçlanma senetlerinin yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla yeni araçların geliştirilmesine ilişkin çalışmalara devam edilecek.

 -Kamu mali yönetimi ve denetim-

Kamuda etkin bir dış denetimin sağlanması için Sayıştay’ın uygulama altyapısı güçlendirilecek.

 Kamu idarelerinin faaliyetlerinin kamu iç kontrol ve iç denetim standartlarına uyum düzeyinin artırılması sağlanacak. İç denetim birimlerinin kurumsal kapasitesi artırılacak, kamu idarelerinin teşkilat yapısındaki yeri güçlendirilecek.

 -KİT’ler ve özelleştirme-

Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) karlılık, verimlilik ve kurumsal yönetişim ilkelerine uygun olarak işletilmesi esas olacak. KİT’lerin belirli bir takvim ve strateji çerçevesinde özelleştirilmesi çalışmaları kararlılıkla sürdürülecek.

 KİT’lerin gayrimenkullerinin değerlendirilmesinde rayiç bedel esas alınacak. Atıl olmayan gayrimenkullerin devrinde; işletmenin verimliliği ve bütünlüğü gibi hususların olumsuz etkilenmemesi, tarım arazilerinin korunması ve çevre sağlığı göz önünde bulundurulacak.

 KİT’lerde nitelikli personel ihtiyacının karşılanması için gerekli tedbirler alınacak.

-Ödemeler dengesi-

Enerjide yerli ve yenilenebilir kaynakların payı artırılacak, enerji verimliliğini sağlayacak çalışmalar desteklenerek ithalata olan bağımlılık azaltılacak.

 Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) kapsamında; ihracata dönük üretimde daha etkin ve düşük maliyetli girdi tedarikine, üretim ve ihracatın ara malı ithalatına bağımlılığının azaltılmasına ve bu suretle ihracatta sürdürülebilir rekabet gücüne katkı sağlanmasına yönelik eylemlerin hayata geçirilmesine başlanacak.

 Kamu alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesi sağlanacak. İhracatta pazar çeşitliliğinin artırılması amacıyla belirlenen ülkelere yönelik eylem planları hazırlanacak. Serbest ticaret anlaşması imzalanan ülke sayısını artırmaya yönelik çalışmalara devam edilecek.

-Para politikası ve fiyat istikrarı-


2013 yılında para politikasının temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olacak. Destekleyici bir amaç olarak finansal istikrar da gözetilmeye devam edilecek.

 Temel para politikası aracı olarak kısa vadeli faiz oranları kullanılmasının yanı sıra, zorunlu karşılık oranları ve faiz koridoru gibi birbirini tamamlayıcı nitelikteki araçlar ile Türk Lirası ve döviz cinsi likidite uygulamaları birlikte kullanılmaya devam edilecek.

 Dalgalı döviz kuru rejimi uygulanmasına bu dönemde de devam edilecek. Piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak kurlarda sağlıksız fiyat olumlarının gözlenmesi veya aşırı oynaklık durumunda döviz alım/satım ihaleleri yapılabileceği gibi spekülatif davranışlar gözlenmesi durumunda piyasaya doğrudan müdahale edilebilecek.

 Piyasa koşullarının uygun olduğu dönemlerde, rezerv biriktirme amaçlı döviz alım ihaleleri önceden ilan edilen program dahilinde yapılmaya devam edilecek.

 -2013 büyüme hedefi yüzde 4-

Programda, ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve olumsuz baz etkisi sonucunda büyümenin 2012 yılının ikinci yarısında da ılımlı biçimde devam etmesinin beklendiği belirtildi. Buna göre, 2012 yılında yüzde 3,2 olması beklenen GSYH artış hızı, 2013 yılında yüzde 4 olarak hedeflendi.

 Tarım sektörü katma değerinin reel olarak 2012 yılında yüzde 3,7 artacağı, 2013 yılında ise yüzde 3 oranında artış göstereceği öngörüldü. Sanayi sektörü katma değerinin, bu yıl yüzde 3,1 oranında artması beklenirken, önümüzdeki yıl sanayi sektörü katma değerinin yüzde 4 oranında artacağı öngörüldü. 2012 yılında yüzde 3,2 oranında artması beklenen hizmetler sektörü katma değerinin, önümüzdeki yıl yüzde 4,2 olarak artacağı tahmin edildi.

-İstihdam-

2013 yılında, öngörülen büyüme ve yatırım artışlarına bağlı olarak istihdamın 495 bin kişi artacağı, işsizlik oranının ise yüzde 8,9 oranında gerçekleşeceği öngörüldü.

 Öte yandan, kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının 2013 yılında reel olarak yüzde 5,4 artacağı, özel kesim sabit sermaye yatırımlarının ise reel olarak yüzde 7,1 oranında artış göstereceği tahmin edildi.

-Dış Ticaret-

Programa göre Türkiye’nin 2013 ihracatı 158 milyar dolar, ithalatı ise 253 milyar dolar düzeyinde gerçekleşeceği, bu çerçevede bu yıla göre ihracatın yüzde 5,7, ithalatın ise yüzde 5,6 oranında artacağı öngörüldü.

 Önümüzdeki yıl, cari işlemler açığının 60,7 milyar dolar, dış ticaretin ise 77,4 milyar dolar açık vereceği tahmin edildi.